Koronavirüs Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler - 1

Gün geçtikçe artan vaka sayıları ile birlikte ülkemizde alınan tedbirlerin katılaştırılması sonucu insanlar artık evlerinden çıkamaz hale geldiler. Bu durum ise zorunlu olarak işi durdurma veya işveren tarafından işten çıkarılma korkusunu meydana getirdi. Özellikle bazı çalışanlar, evden çalışmak zorunda kaldılar. Bununla birlikte hala birçok çalışan işyerinde faaliyet göstermek zorunda... Bu yazı dizisinde bu 3 ana başlığa detaylıca değinecek ve hem çalışanların hem de işverenlerin eksiklerini ya da unuttuklarını hatırlatacak bir reçete sunmaya çalışacağım.


İşten Çıkarılma Korkusu

Son zamanlarda tüm dünyada oldukça yankı uyandıran koronavirüs nedeniyle birçok ülkede teyakkuza geçilmiş durumda ve sıkı önlemler alınmakta. Kesinlikle alınması gereken önlemlerin başında ise karantina bölgeleri oluşturmak geliyor ve bu bölgelerdeki insanların değil işlerine marketlere dahi gitmelerinin mümkün olmayacağı bir durum ortaya çıkıyor. Ülkemizde sadece bazı köy ve kasabalarda görülen bu olayın yakın zamanlarda şehirlere geleceğini de düşünüyorum. Bu karantina süreci son derece tehlikeli bir süreç olup ülkede hayatın durması anlamına gelecektir. Bu durum ise ülke ekonomimizi derinden etkileyecektir.

Neden mi? Çünkü biz Amerika gibi gelirinin büyük bir kısmını yazılım ve internet şirketlerinden elde eden bir ülke değiliz (başka ülkelerde çıkardığı petrolden gelen geliri bunun içine katmıyorum tabi ki). Son yıllarda sektör portföyömüz her ne kadar hizmet sektörüne kaymış gibi görünse de şu anda ülkemizin en büyük şirketleri halen daha üretim odaklı çalışan şirket yapılarından oluşuyor ve verdikleri hizmetler ise halen daha ürettikleri ürünler üzerinden yürüyor. Karantina süreci ülkemizdeki üretim sürecini derinden etkileyecektir. Özellikle endüstri 4.0'dan söz ettiğimiz ve bir türlü belli ağırbaşlar dışında henüz geçemediğimiz bu üretim süreci işçilerin vasıtasıyla işliyor. Son günlerde bazı şehirlerde uygulanmaya başlanan kişisel karantina ile birlikte üretim sürecinde çalışan birçok insanın yaşamlarını devam ettirebilmek amacıyla bu sürece dahil olduklarını ve kendileri dışında çalışma arkadaşları ile ailelerini de tehlikeye attıklarını gözlemlemekteyiz.

Bunun en büyük nedeni ise işten çıkarılma korkusu... Dünya çapında bir salgın hastalık söz konusu ve ülkemizde yükselen bir grafik sergiliyor bu koronavirüs. Bu doğrultuda ise insanlar panik bir şekilde evlerine kapanmaya temel ihtiyaçları dışında herhangi bir harcama yapmamaya başladı ancak asgari ücretle dahi temel ihtiyaçlarını zor karşılayanları unutan devletimiz halen daha ülke geneli bir karantina ilan etmiyor. Ekonomik yapımızın böyle bir yükü kaldıramayacağını bildiklerini düşündüğüm için onlara da hak veriyorum ancak  bu virüsün yayılmasını durdurmak amacıyla herhangi bir önlem alınmazsa ekonomik anlamda bir yapınında kalmayacağı konusunda da şüphelerim bulunmakta. Şu anda bu virüsten dolayı birçok işyeri derinden etkilenmiş durumda ve küçülmeler başladı. İşçinin elindeki maaş kavramı ortadan kalktı ve çalışanlar kendilerinin ve ailelerinin hayatlarını devam ettirmek için virüs ortamında dahi çalışma eğilimi göstermek zorunda kaldılar.

Bu kaosun önüne geçmek sadece devletin elinde... Genel karantina ilan ederek ekonomik olarak aşırı kırılgan olan işçi sınıfını korumaya yönelik önlemler almaları şart. Örneğin, kira gelirlerinin durdurulması, karantina süresince evden çalışma yapılan işyerlerine vergi teşviği sağlanması vb. Bu önlemler her ne kadar ülke ekonomisi derinden etkileyecek olsa da ekonominin bel kemiği olan çalışanları bir nebze rahatlatacak ve işten çıkarılmaların önüne geçilecektir. Ancak ne yazık ki, otobüs firmalarına yarı yarıya kota getirilirken gişe ücretlerinin aynı kalmasına ses çıkarmayanlar bu önlemleri alma konusunda da bir yere varamayacaklardır. Bu benim kişisel kanaatim... Ancak bu önlemlerin bir an önce alınması ve ivedilikle uygulamaya geçilmesi gereklidir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim