KG 60- 74 Misafircilik

Karantina gunluklerini tam iki haftadir yazmamisim ve bu sabah yeniden blog yazma istegiyle dolup tasinca daha fazla erteleyemedim. En son iki hafta once sali gunu yazdigimda, cocuklar ilk kez okula gitmislerdi, bu gun yine onlar okulda ve okula gidislerinin 4. gunu. Haftada iki gun gidiyorlar ama gecen hafta hollandada (ve galiba tum hristiyan aleminde) tatildi, o yuzden sadece bir gun gidebildiler.  8 hazirandan itibaren de okullarin kapanacagi 3 temmuza kadar bir ay tekrar eski duzende haftada 5 gun gitmeye baslayacaklar. 

Bu hafta artik normallesme surecinin ucuncu haftasina girdigimiz icin, olayi daha da kabullendik, ne cesit onlemler almaliyiz ne yapabiliriz gibi konularda dusuncelerimiz yerlesmeye basladi. Sabah twittera su mesaji atmistim.

Hatirlarsaniz, ilk baslarda yeni duzene gecerken de bir belirsizlik yasamistik. Marketten aldiklarimizi yikayacak miyiz, yuzumuze dokunmadan nasil duracagiz, insanlari gormeden nasil yasayacagiz, mesafemizi nasil koruyacagiz, evden egitim nasil yapacagiz gibi daha once aklimiza dahi gelmeyen bir cok yeni durumla yuzlestik, bunlar icin cozumler bulduk, bir duzen kurduk hatta simdi bu yeni duzene bile alistik. Oysa elbet bu surec bitecek ve biz yeniden normallesecegiz. Fakat bu belki corona oncesi ile bire bir ayni olmayacak, hersey ayni olsa bile kafalarimiz ayni olmayacak muhtemelen cunku hepimiz bir sekilde donustuk, evrim gecirdik. En nihayetinde onumuzde yeni bir sayfa olacak ve o sayfaya da yeniden yeni rutinler, yeni disiplinler yazacagiz. 

Bizim icin de okullarin acilmasiyla birlikte bu yeni sayfa acildi ve deneye yanila, duse kalka yeni bir duzen kurduk, simdi isliyor. Bu kurdugum duzeni anlatayim, sizler de ilerde birebir aynisini uygulayin demek hic mantikli degil cunku benim duzenim, benim sosyal sartlarim altinda olusmus, bizim durumumuza ozel cozumler. Her insan, her aile, kendi cozumunu kendisi bulacak, bulmali. 

Belki acikca madde madde yazmadim ama Hollanda'da hukumet tarafindan uygulanan kararlar, bir cok ulkeye gore hafif sayilirdi. Okullar acilana kadar maske zorunlulugu hic olmadi, simdi sadece toplu tasimalarda maske zorunlulugu var, marketlerde ve disarda yok. En basindan beri insanlar eger isterse takti ama o kadar az gordum ki, hatta bizim evde henuz hic maskemiz yok. Sosyal mesafeyi korumak kaydiyla disari cikmak serbestti, hic yasak gelmedi. Ilk baslarda maksimum 2-3 kisilik bulusmalara izin vardi simdi biraz daha sayi artti. Restoranlar, eglence merkezleri, toplantilar yasakti, simdi 30 kisiye kadar izinli. Kuaforler ve bazi ozel hizmetler acildi, hatta duymussunuzdur amsterdam genelevleriyle meshurdur, onlar bile maske ve hijyen kurallarina uyulmak sartiyla acildi.

Hukumetin bu sureci yonetme seklini elestirenler cok oldu. Fakat simdi sayilar oldukca dusmusken (burada da grafikler var) sahsen bu tutumlarinin dogru oldugunu dusunuyorum. Insanlar psikolojik olarak cok fazla bunalmadi, cocuklar her gun disarda oynadi, muhakkak olumsuz etkilenenler olmustur ama ozellikle turkiyede gordugum kadar bunaltici bir surec yasamadik. Diger yandan okullarin acilmasiyla birlikte ortaya cikmasi beklenen artis henuz gozlenmedi ama ilk baslangictaki gibi olmayacagini dusunuyorum. Hatirlayin ilk basta kimse farkinda degilken birden bire yayilmisti ve haliyle bir cok kisi ne olup bittigini anlamadan yakalandi. Saglik calisanlari da neyle karsilastiklarina dair bilincsizdi. Simdi ise iki aydir sureci ve virusu iyice ogrenmis, korunmus, onlemleri almayi aliskanlik haline getirmis kisiler normallesmeye basliyor. (Eger hastalik belirtilerin varsa kesinlikle evde/hastanede kaliyorsun). Haliyle disarida olan kisiler ya temiz kisiler, ya da tasiyici olup bunun farkinda olmayan kisiler oluyor. Yani olasi yeni salgin, bu farkinda olmayan tasiyicilar yuzunden olacak ve orani muhtemelen cok fazla degil. 




Ha diyeceksiniz ki, herkes evde kalmaya devam etse, tamamen bitse bu hastalik da oyle ciksak olmaz miydi? En guzeli bu olurdu elbette ama gercekten ne kadar mumkun. Iki ay daha evde kalsak da sonrasinda yine bugun yasadigimiz gecis surecini yine yasayacaktik. Eninde sonunda yine yuzlesmemiz gerekecekti. Kalis suresi uzayinca belki virus olasiligi daha da azalirdi ama bu sefer baska sikintilarin cikmasi soz konusu olurdu gibi geliyor bana.

Yukaridaki tabloda iyilesen hasta sayisini gormuyorsunuz (sirayla toplam pozitif, hastanede yatan ve olen saiyisi, parantez icindeki de o gune ait sayi) , biz en basindan beri bunu hic gormedik. Hic hesaplanmadi ya da bildirilmedi bilemeyecegim. Ilk basta tedirginlik yaratsa da gercekten ne hasta sayisinin, ne de iyilesen sayisinin gercekleri yansitmasi imkansiz. Evde hafif semptomlarla geciren (ki hollandada sadece ciddi semptomlara sahip kisilere test uygulandi) ve iyilesen binlerce insan olabilir. Bu durumda belki su an sayilara yansimis olandan daha buyuk bir yuzde bu virusi gecirip atlatmis olabilir.

Bizim icin ise bu yeni donemin adi misafircilik oldu ki ben daha karantinalardan cok once buna bayilan biriydim. Fakat son zamanlarda insanlar evde misafir agirlamayi unutmus, cogunlukla kafelerde ve restoranlarda bulusur olmustu hatirlarsaniz. Simdi her yer kapaninca, e artik sosyallesme istegi de tavan yapinca, kendimiz gibi onlemlerine guvendigimiz ailelerle (en basta 1 -2 mt ara ile oturarak ama sonra dayanamayip sarilip kucaklasarak) bulusmalara basladik. Ve son iki haftada eskiye gore baya yuksek bir oranla bulusmalar yaptik :) Cocuklara da bize de cok iyi geldi. Ancak sunu da belirtmeden gecemeyecegim, ilk bulusmalardan sohbetlerden sonra basima nasil agrilar girdi anlatamam. O kadar asosyallemisim ki, bir saatlik konusma bana fazla geldi. Ancak insanoglu kolay adapte oluyor, bayramin ilk gunu 4 aile 8 cocukla cinlayan evde kafamiz sismeden sohbet ettik ya tamam, gecis tamamlandi :))

Bunlari okuyunca tamamen saldigimiz anlasilmasin. Yine disarda onlemlerimize devam ediyoruz, ancak iyi oldugunu bildigimiz guvendigimiz kisilerle gorusuyoruz. Tabi artik cocuklar okula gittigi icin bir miktar risk de almis oluyoruz cunku her birimizin cocugu tasiyici olabilir. Yani bizim icin yeni donemi biraz gevsetilmis onlem donemi olarak tanimlayabilirim. Fakat hala cok kalabalik yerlere gitmek, -hele ki gecenlerde bir gun cok sicak olmustu ve plajlar dolmustu burda-, o tip plajlara bir sey olmaz deyip rahatlikla gitmek, yuzmek imkansiz bizim icin. Yaz tatili yaklasirken turkiyeden gelen sinirlarin acilmasi, ucuslarin baslamasi haberleri herkesi heyecanlandirsa da simdilik boyle bir sey de dusunmuyoruz. 

Gectigimiz hafta yuzme havuzlari birer birer acilmaya baslandi. Oglum henuz gitmek istemiyor ama biz de pek acele etmek istemiyoruz. Havuzlarin acilmasinin mantikli bir gerekcesi varmis cunku sudaki klorda virusun 30 saniyede oldugu bulunmus. Ingilizce biliyorsaniz su 5 dakikalik konusmayi tavsiye ederim. Alman hiyjen ve ekoloji profesoru ile yapilan roportajda, public havuzlarin, public playlara gore daha guvenli olacagini, eger illa deniz isterseniz issiz koylara gidilebilecegini (ama kendisi olsa gitmezmis, ayrica yasliymis ama asil sebebi buralara dair yapilmis hic bir test ve bilginin olmayisi, test edilme imkaninin olmayisi vs) soyluyor.

Aksam whatsapptan bir Turkce haber linki aldim okudum ve paylastim, aradan 3 dakika gecmisti ki o haber kaldirilmis. Tabi ki ben okumustum ve sonrasinda da yabanci basinda arastirdim. Bu habere gore, WHO yasakladigi halde, Italyan doktorlar covid19'dan olenlere otopsi uygulamislar ve sonuclari paylasmislar. Sonuclara gore olenlerin damarlarinda kan pihtilasmasi oldugu (virus kani pihtilastiriyor), kan pihtilastigi icin yeterli oksijen tasiyamamasindan oturu solunum guclugu yarattigi ve olume sebep oldugu soylenmis. Ve basitce bir aspirinle (kani sulandirir) pihtilasmanin onlenebilecegi ama bilmem kimler yuzunden bunlarin yapilmadigi vs vs seklinde suclayici, amacindan sapmis bir haberdi. Yani kaldirilmasinin verdigi bilgiden cok, sunus tarzindan ve aspirin icin birsey olmaz seklindeki yaklasimindan oturu kaldirildigini dusunuyorum.

Sonra google'da basitce autopsy to covid diye arayinca bir suru sonuc ciktigini gordum. Goruluyor ki sadece italyanlar degil almanlar ve amerikalilar da yapmis (yani yasak olmasi soz konusu olamaz bu durumda) ve sonuclari makalelerde paylasilmis. Gercekten thrombeombolism etkisi goruldugunu hatta bir insanin ortalama akciger agirligi, kadinlarda 650gr, erkeklerde 850gr iken olen hastalarda iki katina ciktigi (muhtemelen pihtilasan kan cigerleri dolduruyor) bulunmus. Simdi iki ay sonra doktorlarimizin elinde yeterli bilgiye sahip olduklarina, artik sureci daha kolay yoneteceklerine inanmak istiyorum.

Yalniz hakikaten ne olacak bu bilgileri sapitarak sunan, rasyonel bilgi vermeyen haberciligimizin hali bilemiyorum. Sanki bu korona doneminde daha da cogaldilar ve cogu kisi bunlari hic sorgulamadan sunger gibi emiyor. Bari bu surecten braz dersler cikarsak olmaz mi?

Son gun de olsa bayraminizi kutlarim.

Saglicakla kalin.



Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim