Kitap Yorumu: Morganville Vampirleri 2 - Ölü Kızın Dansı

Merhabalar

Ay resmen seriye nazar değdirdim. Morganville Vampirleri şöyledir böyledir dedim ikinci kitabı göz devirmekten okuyamadım. Tamam, yine beklentisiz okudum ama şu Claire'yi bir sarsmak lazım. Bu kadar da saftirik olamaz bir insan yav. 

Bu kitapta baya boş yapılmış. Kitabın ismi de olan Ölü Kızın Dansı adlı partiyi bir iki sayfa okuyoruz ve diğer olaylar tamamen farklı bir yönde gelişiyor. Böyle daha ne kadar saçmalayabilir diye okudum. Kitabın sonunda "heh, tam beklediğim gibi bir salaklık yapıyorsun Claire," dedim. Tabii şaşırtabilir de. Yapıyormuş gibi gözüküyor ama son anda olaylar değişebilir.

Bir kere, artık olaylar Morganville kasabasının dışına çıkmalı. Daha esprili karakterler getirilmeli. Aşklar güzel işlenmeli. Claire "16 yaşımdan biraz daha büyüyüm" demeyi; diğerleri de sen daha çocuksun demeyi bırakmalı. Oy, etrafım ergenlerle çevrili resmen. Yine de pes etmeyeceğim! Ara vermeden seriye devam edeceğim çünkü ilerledikçe baya güzelleşiyormuş. Hadi bakalım.

Bu kitaptaki olaylar beni kesmedi ama yerlerinde hiiiç durmadılar. İlk kitabın sonunda vampir avcısı Shane'in babasının geldiği an dehşet bir sahneye şahit olmuştuk. Michael'ı öldürmeye çalışıyordu. Çalışıyordu diyorum çünkü kendisi bir hayalet. Eve'in eski patronu vampir (sonradan öğreniyorlar vampir olduğunu) Oliver, geçmişte Michael'ı vampir yapmaya çalışırken beceremiyor ve bir şekilde hayalet olarak yaşamına (?) devam ediyor. Gündüzleri ortadan kaybolan Michael geceleri ortaya çıktığı için hep "acaba vampir mi" sorusunu kafalarda oluşturuyordu. Shane'in babası da böyle sanıp çocuğun üstüne çullanıyor ama tabii öldürdüm sanıyor.

Sonrasında olaylara diğer vampirler de karışıyor. Kim bizi öldürmeye çalışan bu herif diye. Shane'i de suçlayıp hapsediyorlar. Shane'i kurtarmak için Claire ve Eve ön plana çıkıyor. Zira Michael hem bağlı olduğu evden ayrılamıyor hem de gündüzleri istese de bizimkilere katılamıyor. 

Bir anda karakterler arttı. Okuldaki isimler çoğaldı. O kim he şu mu derken beynim laçka oldu ama toparladım. Zaten çerezlik bir kitap olduğu için onu da okuyayım bunu da derken kitap bitmiş oluyor.

Tek sevdiğim şey, Michael güzel bir karar verdi. Bir sonraki kitabın yorumunda mutlaka bahsederim ama şimdi spoiler olacağı için gülümsüyorum. :) Ve vampirlerin başı Amelie'yi giderek sevmeye başladım. Gizemliliği oldukça hoş.

Fark ettiyseniz hiç alıntı paylaşmadım. Çünkü beni güldüren, eğlendiren hiiiiç bir diyalog geçmedi. Umarım yazar giderek karakterlere daha çok espri anlayışı yükler. Shane'i bir salın da çene çalsın. Özledim çocuğu.

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim