Trendyol Yemek mi, bir daha asla!

O akşam işten eve geç gelmiştim, yemek yapacak halim yoktu. Hiç istemesem de mecburen dışarıdan yemek söyleyecektim. Normalde hep mahallemizin lahmacun pide fırınından söylerim. O gün ne olduysa artık, şeytan mı dürttü nedir, Trendyol Yemek’ten söyleyeyim dedim. Hem ilk kullanım için indirim kuponu da veriyordu. (Zaten bizim gibi af edersiniz "sazanları" indirim kuponu, hediye kuponu vs. ile avlıyorlar.)

Neyse ben çok bilinen, aslında eve de yakın olan iyi bir dürümcüden siparişimi verdim. Aradan 20 dakika geçti, gelen giden bir şey yok, yarım saat geçti gelen giden bir şey hala yok. 45 dakika geçicince artık dayanamadım, Trendyol Yemek’in müşteri ilişkilerini aradım. On-on beş dakika telefonda bekledikten sonra nihayet müşteri temsilcisine ulaşmayı başardım. Sanki banka mübarek! Neyse... Günün yorgunluğu açlıkla birleşince neredeyse gerilecektim ama yapmadım. Derin bir nefes alıp müşteri temsilcisine derdimi sakin sakin anlattım.

-        "Hanımefendi 45 dakika oldu, söylediğim dürüm hala gelmedi.

-       " Şimdi bakıyorum hesabınıza

-       " Lütfen

-        "Sizin yemek siparişiniz iptal olmuş!

-        "Nasıl yani, anlayamadım, 45 dakika bekliyorum, sonra size telefon açtığımda siparişin iptal edildiğini mi öğreniyorum?

-       " Evet, kurye sizi adreste bulamadığı için siparişiniz iptal olmuş gözüküyor sistemde. Siz yeniden sipariş verin sisteme!!

Tabii ki çok sinirlenmiştim. Saat akşam 9’a geliyordu ve daha yemek yiyemiştim!. Bu arada mailime aşağıdaki gibi mesaj gelmişti.

“Siparişinizi teslim ettik!”

Gelmeyen dürümü teslim etmişler!

Trendyol hesabıma girdim baktım, evet orada da “siparişiniz teslim edildi” yazıyor! Nasıl yani, müşteri temsilcisi siparişimin iptal edildiğini söylüyor, Trendyol Sistemi “Teslim ettik” diyor! Tanrım karşımda organize yemek suç örgütü var sanki!

Tabii ki olayın peşini bırakmadım!

Hemen restoranı aradım. Onlar da “Siparişiniz teslim edilmiş” görünüyor sistemde dediler. Ben durumu güzelce tekrar anlattım, bu durumun restoranlarına da zarar vereceğini söyledim. Bu telefonum üzerine dürüst esnaf sağolsun O da olayın peşini bırakmamış. On dakika sonra beni aradı. Kuryeye ulaşmış, kurye aynen şöyle demiş:

“Müşteri adreste yoktu, ben de garibanlara yedirdim yemeği!”

Bunu duyunca açtım telefonu Trendyol’a ağzıma geleni söyledim.

“Siz, hırsız kuryeleri mi çalıştırıyorsunuz? Kurye adresi bulamadığında neden telefonla beni aramıyor, ya da size ulaşıp beni arattırmıyor! Hadi aramadı diyelim, neden adresi bulamayınca yemeği restorana geri götürmüyor, hadi geri götürmedi diyelim, neden sisteminize “teslimat gerçekleşti” diye bilgi veriyor. Nitelikli dolandırıcılık bu! Sosyal medyada, her yerde ve tüm tanıdıklarıma bu olayı anlatacağım!” dedim.  Tekrar aradığımda öğrendim ki, Trendyol, şikayetim üzerine kuryeye ulaşmış, kurye onlara da “sokak çocuklarına verdim yemeği “ demiş.  Modern Robin Hood hikayesi sanki! Hakkında soruşturma başlatılacakmış, falanmış filanmış… 

Akşamın özetini tekrar geçiyorum:

 Yorgundum ve açtım, yemek yiyip mutlu olacaktım. Trendyol  sayesinde çok çok doydum, evet  elbette “stres dolmasıydı” yediğim!

Sonrasında bir baktım Ekşi Sözlüğe, bu olay o kadar çok insanın başına gelmiş ki!



Kendi kendime kızdım tabii ki, mahallenin esnafı dururken trendyol mrendyol ne işim olurdu ki? Ağzım fena yandı, bir daha asla yapmam aynı hatayı! 

Üç dört gün sonra Trendyol’dan mesaj geldi. 

Müşteri memnuniyeti kapsamında paranız iade edildi”.

 Özürleri kabahatlerinden beter! Pardon Trendyol, göndermediğin yemeğin parasını iade ettiğinde bunun adı müşteri memnuniyeti mi oluyor! Satmadığın ürün için peşin aldığın parayı iade ediyorsun, borcunu ödüyorsun! Eğer müşteri memnuniyetini düşünseydin hediye kupon vs. verirdin! Yani Trendyol bunu da mı ben öğreteceğim sana, Türkiye’nin en çok kazanan şirketlerinden birisin güya, yazık çok yazık! Bizim mahallenin pidecisine bir kere telefon edip lahmacun soğuk gelmiş dediğimde adam o kadar ısrar etti ki bir hediye göndereyim diye, ben tabii ki kabul etmedim. Ama işte kriz yönetimi ve müşteri ilişkisi böyle bir şey, o afili toplantılarınızda kişisel gelişim koçluk falan filan safsatalarıyla olmuyor demek ki bazı şeyler!

Bu konunun bir de şu boyutu var:

Bu trendyol gibi kapitalist tekeller, hizmet sunma ayağına  mahallemizin küçük esnafının kazanacağı üç kuruştan bile komisyon alma derdindeler aslında! Gözlerini hırs bürümüş. Madem öyle, toplarım mahalledeki sevdiğim yemekçi esnafın telefon numaralarını, veririm siparişimi misler gibi! Çıkarırım aradan bu komisyoncu kapitalistleri!

 Bir daha Trendyol Yemek mi, evlerden uzak olsun!!

 

 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim