İşte o zaman Meral Hanım’dan özür dilerim…

Hatırlayın…

Bu yıl 10 Kasım günü Atatürk’ü Anma törenleri kapsamında…

Şehitkamil Vicdan-Ahmet Güner Ortaokulu’nda düzenlenen anma törenleri sırasında…

Serap Öğretmen:

Şair Süleyman Apaydın’ın:

“Yıkın Heykellerimi” adlı şiirini okuyunca…

Gaziantep Valisi Davut Gül tarafından:

Açığa alınmış…

Hakkında:

“Dini değerleri aşağıladığı suçlamasıyla” soruşturma başlatılmıştı…

Gaziantep Valisi’nin rahatsız olduğu şiirin…

Kendisini en çok rahatsız ettiğini tahmin ettiğim bölümü şöyle:

Fazla geldiyse size

Hürriyet, cumhuriyet.

Özlemini çekiyorsanız

Saltanatın, sultanın.

Hâlâ önemini anlayamadıysanız

Millet olmanın:

Kul olun,

Ümmet kalın

Fetvasını bekleyin şeyhülislamın.

Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Rahat bırakın beni”…

Ve yine hatırlayın…

Meral Hanım bu:

“Atatürk düşmanı” Vali’ye yönelik tek cümlelik bir eleştiri bile yapmamıştı…

Yok eğer yapmış…

O haddini bilmez Vali’ye haddini bildirmiş…

Ve ben duymamışsam…

Meral Hanım’dan özür dilerim…

Amaaaaa…

Olaydan haberi olduğu halde susmuşsa

Bu suskunluğunun siyasi gerekçesini de:

Açıklamasını isterim…

Anlayamıyorum ama anlamak istiyorum…

Canlarım…

Bazen düşünüyorum da…

“Meselâ” diyorum:

Sayın Meral Akşener’in “Atatürk” konusundaki hassasiyeti…

Neden:

Ve ancak:

Erdoğan’ın Atatürk konusundaki hassasiyeti kadar…

Niye?..

Sayın Akşener de…

Atatürk’e edilen hakaretleri:

Erdoğan gibi:

Görmezden…

Duymazdan geliyor…

İYİ Parti Genel Başkanı da…

Niçin:

Erdoğan gibi:

Halife Ömer’in peşinden gitmeyi…

Atatürk ilke ve inkılâplarına sahip olmanın:

Önüne çekiyor…

Neden?..

Niye?..

Niçin?..

Şikâyet etmeyin…

Sayın Akşener…

Davut Gül’ün “tehlikeli” bulduğu bu şiirdeki…

Az önce okuduğunuz dizeler…

Size göre de tehlikeli mi?..

Sizce de…

Bu dizeleri okuyan Serap Öğretmen:

Suç mu işledi?..

Bu soruma cevap vermeme ihtimaliniz…

Cevap verme ihtimalinizden daha fazla…

Biliyorum…

Ama…

Cevap vermeseniz de…

Hiç olmazsa…

Genelde yaptığınız gibi…

Bu sefer de beni ilgili ve yetkili makamlara:

Şikâyet etmeyin…

Şanssız mıyız yoksa?..

Meral Akşener’in her mitingi, Erdoğan’ın başbakanlık öncesi mitinglerini andırıyor…

Toplumsal heyecanı en üst noktaya taşıyabiliyor Meral Hanım…

Ama…

Söylemleri de:

Erdoğan’ın başbakanlık öncesi söylemleri gibi…

Tek fark:

Meral Hanım İslâm dininin değerleri yanına…

Irkî (Türk) değerleri de koyuyor…

Erdoğan ise:

“Milliyetçiliği ayaklarımın altına alıp ezerim” diyerek “ben; milli görüş gömleğini çıkarmış bir küreselciyim” mesajı veriyordu…

İkisinin ortak yönü ise:

Atatürk’e edilen hakaretler karşısındaki suskunlukları…

Geçekten ulus olarak şanssız mıyız?..

Yoksa bu halk:

Bu politikacılarıtercih ediyor?..

İslâm mı değişti? Müslüman mı?..

Ünlü Fransız komünist politikacı (Kimine göre filozof) Roger Garaudy, 1982 yılında İslâm’ı tercih etmiş:

Müslüman olmuştu…

Dönemin darbeci generalleri bile bu “taze” Müslümanı:

Bağırlarına basmışlardı…

Çünkü…

Tam da…

Darbecilerin istedikleri gibi oluyordu…

Roger Garaudy gibi insancıl bir komünist…

Müslümanlığı kabul ederek:

İslâm’ın “olağanüstü insancıl…”.

Ve…

“Küresel bir din” olduğunu kanıtlıyordu…

Aradan yaklaşık 20 yıl geçip de ortalığı:

Kendileri gibi yaşamayan…

Kendileri gibi inanmayan zavallı insanların:

Kafalarını kesen:

Selefi Müslümanlar basınca…

ABD’de İkiz Kuleler:

İslamcı terör örgütleri tarafından yerle bir edilip…

4500 günahsız sivil öldürülünce…

IŞİD isimli, İslamcı teröristler:

Bölgeyi kan gölüne çevirince

Roger Garaudy şöyle demişti:

“İslâm 300 yıl önce, Pasifik’ten Atlantik’e kadar dünyaya hâkimdi, şimdi ise sürünüyor.

Namazda bir değişiklik olmadığına göre, Müslümanlarda bir değişiklik var…”.

Ve…

Ölmeden önce de:

İslâmî kurallara göre bir cenaze töreni sonucu gömülmeyi değil…

Yakılmayı vasiyet etmişti…

Vasiyeti yerine getirildi…

Bu bilgi doğruysa eğer…

Israrla Kanal İstanbul’un inşa edilemeyeceğini…

Zaten kanalın “ihtiyaç” olduğu için değil…

Sözleşmesinde:

“Yapılacağı taahhüt edilen döviz miktarında döviz girişi sağlamak” amacıyla yapılmak istendiğini:

(Yaklaşık) 10 yıldır iddia ediyorum

Eğer Reuters’ın haberi doğruysa…

Garanti, İş ve Yapı Kredi bankalarının da içinde bulunduğu 6 banka:

Birleşmiş Milletler’in desteklediği…

İnsanlığa ve doğaya zararı engelleyen:

“Sorumlu bankacılık” sözleşmesini imzaladıkları için:

Kanal İstanbul’a finansman sağlamayacaklarını bildirdi….

Kanal İstanbul’un maliyeti 15 milyar dolar olarak açıklandı…

Kaldı ki…

Türkiye’deki bankalarda:

Bu krediyi verebilecek kaynak zaten yok

Sendikasyona da gidemezler…

Kanalı inşa etmeyi yükümlenmeyi göze alan firma ise:

Kılıçdaroğlu’nun uyarısı…

Ve…

Geleceğin iktidarı olduğu bu kadar net iken…

İhaleye bile girmeyeceğine göre…

Ne dersiniz?..

Yanılır mıyım?..

Bu Müslümanlara oy vermek…

Canlarım:

Aklı ve vicdanı ile dindar olan herkese soruyorum:

“Değişen ne?..

İslâm mı?..

Müslüman mı?..”.

Değişen İslâm değil de:

Müslüman ise…

Nasıl olup da hâlâ…

Bugünün:

Muktedir…

Barbar…

Kelle kesenlerle yakın ilişki içinde olan…

“Dönek ve sözde Müslümanlarına…”.

Bu kadar çok:

Destek veriyorsunuz?..



Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3oV9X3s

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim