Kendimi övmezsem başkası beni neden övsün?..

Erasmus, “Deliliğe Övgü” isimli eserinde ne demişti hatırlıyor musunuz?..

“Sen kendini övmezsen kimse seni övmez…”

Ben de bugün biraz kendimden söz edeceğim

Ama lütfen:

Affedin…

Canlarım…

Medya dünyasında kendimi hiçbir zaman:

Büyük…

Ünlü…

Ve

Karar vericiler üzerinde etkisi olan yazar:

Gibi görmedim…

Çünkü ben

Ünlü bilim insanı Helmut Kudszus’un dediği gibi:

Küçük bir serçeyim

Ama…

Kartalın geçemeyeceği delikten on kere geçebilirim…

Ve…

Kendimi kartaldan daha akıllı olarak tanımladığım içindir ki:

Kartalların arasında uçmuyorum…

Serçe olarak uçmaya devam edeceğim…

Kendimi anlatırsam…

Aralarında inanmayanlar çıksa bile…

Bu köşeyi okuyan çok sayıda okur:

“Kendi kendime övgüler” yazılarımı okuyacak…

“Vay be… Meğer bizim Dede’de ne cevherler varmış” diyecektir…

Bu nedenle bugünü, kendime ayırdım…

Bu arada unutmadan…

YouTube kanalımda 267.700 kişilik dijital bir ailenin dedesiyim…

Günlük ortalama 100 bin kadar kişi:

Videolarımı izliyor…

Bugüne kadar farklı 1.400.000 kişi:

Kanalımıza girip en az bir videomu izledi

Bugüne kadar yayımlanmış 17 kitabım var…

Ohhh beeee…

Ayıp oldu belki ama…

Böylece…

Kendi kendimin reklâmımı da yapmış oldum hani…

Amerika’nın Gölgesinde Bencil Hesaplar…

Canlarım…

Şimdi geleyim SÖZCÜ Kitap’tan çıkan romanıma…

Adı:

“Amerika’nın Gölgesinde Bencil Hesaplar…”.

Romanımda:

2023 seçim öncesinde seçimlere hazırlanan (Hayalî) bir muhalif lideri tanıtıyorum…

ABD’nin kadın başkanı ile olan gönül yakınlaşması…

Terör…

Dünyanın yakın geleceği gibi konularla birlikte…

Bazı aforizmalar…

Ve işte birkaç örnek:

“Allah demir yollarını döşer… Sizlerden istediği, rayları terk etmeden yolculuk yapmanızdır… Tabii bu arada ne zaman makas değiştireceğinize de sizler karar vereceksiniz…”

“Medyanın ilkeleri, çıkarlarıyla hiç çatışmaz… Onlar da olayları gördükleri gibi değil, anlatmaları gerektiği gibi anlatacaklar elbette…”.

Bu da aynı romandan…

Adnan Berk Okan’a göre:

Cahil ve yoksul milyonlarca seçmen, az gelişmiş demokrasilerin kaçınılmaz kaderini çiziyordu.

Zira sandığı kutsallaştıran, sandıktan çıkınca her şeyi yapabilme gücünü kazandığını zanneden az gelişmiş demokrasi ürünü siyasetçi, ileri demokrasilerin ancak hukukun üstünlüğü ilkesine ve insan haklarına riayet ederek ayakta kalacağını bir türlü öğrenemiyordu.

Ya da bildiği halde işine gelmediği için bilmeze yatıyordu…

Okan, ülkeyi; bu sokak siyasetçilerinden ve düşünmeden, sorgulamadan oy kullanan eğitimsiz ve zavallı seçmenden de kurtaracağına inanıyordu…

Ne diyebilirim ki?..

MB 100 baz puan faiz indirdi…

Çünkü Erdoğan halen ve ısrarla:

“Faiz enflasyonun sebebidir” gibi…

Literatürde hiç olmayan bir:

İddiaya inanıyor…

Elbette ekonomi için bir felâket…

Ama işin kötüsü…

Erdoğan, Lozan Anlaşması’nın 2023’te sonlanacağına da inanıyor…

Bakalım bu kaostan nasıl kurtulacağız?…

Temennim gerçek olursa…

Napolyon’u Fransız İhtilâli yarattı…

Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı’nın olağanüstü şartlarından sonra ortaya çıktı ve Kurtuluş Savaşı’nı başlattı…

1929 büyük ekonomik krizi olmasaydı, -tabii Keynes’in desteğinde- ABD’yi yeniden yaratan Başkan Roosevelt olmazdı…

Menderes, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki demokratikleşme, demokrasiye geçiş sürecinin ürünüdür…

Demirel’i DSİ genel müdürlüğünden Başbakanlığa taşıyan süreç de keza 27 Mayıs 1960 darbesidir…

12 Mart 1971’de generallerin verdiği muhtıra Türkiye’de yeni ve Milliyetçi Sol bir lider üretti: Ecevit… Onu, 12 Eylül 1980 darbesinin Türk halkına hediye ettiği Turgut Özal takip etti…

Ve en son da…

28 Şubat post modern darbesiyle birlikte Amerika’nın Müslüman Irak’a operasyon yapma kararlılığından ve operasyonundan çıkan Erdoğan…

Canlarım…

Az önce okuduklarınızı da Amerika Gölgesinde Bencil Hesaplar isimli romanımdan alıntıladım…

Şimdi sıra kesin yeni bir kişide…

Temennim:

Romanımda anlattığım bir Adnan Berk Okan çıkması…

Korkum:

Bu berbat rejimin aynen devam etme ihtimalinin “sıfır” olmaması…

Neden siyaset yapıyor?..

Roman kahramanı Adnan Berk Okan’ın:

“Neden siyaset yapıyorsun sanki?” diye soran kızı İrem’e (Amerika’da eğitim görüyor ve Kadın Başkan’ın oğlunun sevgilisi…) söylediği gerekçelerinden biri:

“Ülkemizde sekiz yüz kişi, Hollandalıların bir ineği kadar bile etmiyor İrem. Adamlar tek bir inek için yıllık 20 bin
Euro harcama yapıyorlar… Bizim ülkemizde günlük bir Euro ile geçinmeye çalışan insan sayısı milyonun üstünde…”.

 

 



Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3crUaTH

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim