Mahkemeye gitmek yoruyor artık…

Canlarım…

Diyelim ki…

Yazılarımdan…

Ya da konuşmalarımdan birinde…

Bir yurttaşın tuttuğu siyasi parti liderini eleştirdim

Ne oluyor biliyor musunuz?..

O yurttaş…

(Genelde) İktidara yaranmak

Ya da bana duyduğu öfke, kin ve nefret duygusuyla…

AKP tarafından getirilen (Tabii ki yasal) bir hakkı kullanıyor…

Daha doğrusu istismar ediyor…

Konuşmalarımda tek bir hakaret kelimesi veya cümlesi olmadığı halde…

Bir dilekçe ile beni:

CİMER’e şikâyet ediyor…

CİMER:

Şikâyet konusu olan videoyu polislere deşifre ettirip, savcılığa gönderiyor…

Savcı, Jandarma ile ifademi aldırıyor…

Kimi savcı:

“Kovuşturmaya gerek yok” kararı veriyor…

Kimi savcı ise:

Mahkemeye gönderip:

“Kovuşturma” talep ediyor…

Savcı “kovuşturmaya gerek yok” hükmü vermişse…

Ya da yargıç:

Savcının talebini kabul etmemişse…

Yani…

Kovuşturma başlatmamışsa…

CİMER bu sefer de kararın bozulması için…

Bir üst mahkemeye başvuruyor…

Bazen yargıç, savcının talebini kabul ediyor…

Ama…

Yargılama yapıp:

Beraat kararı veriyor…

Altun

CİMER yeniden yargılanmam için şikâyetini tekrar ediyor…

Ve…

Yine yargılanıyorum…

Yazılarımda ve konuşmalarımda hakaret olmadığından o kadar eminim ki…

Mahkeme mahkeme dolaşmaktan korkmuyorum…

Ama canlarım…

İşleri yoğun olan biriyim…

Bir duruşma, bir günümü alıyor…

Çok genç de sayılmam…

70 yaşından sonra evden çıkıp Muğla’da mahkemeye gitmek yoruyor artık…

Bu modelden vazgeçilmeli…

Canlarım…

Dün yine duruşmam vardı

9 Aralık’a ertelendi…

(Sanırım) O gün karar verilecek…

Biliyor musunuz?..

Türk halkına ve cumhurbaşkanına hakaret ettiğim iddiasıyla yargılandığım dava sayısı 11 (on bir…).

Oysa…

Yargılamayı yapan yargıca da dediğim gibi:

“Küfre ve hakarete ihtiyaç duymayacak kadar çok, zengin fikirlerin sahibiyim…”.

Evet ama…

Buna rağmen birileri çıkıyor:

“Bu adam Türk milletine hakaret etti” diyerek CİMER’e (Fahrettin Altun) beni şikâyet ediyor…

CİMER ise adeta…

Böyle bir şikâyeti:

Hazır bekliyor…

Yurttaş:

Nasıl olsa delil üretmek

Ya da…

Delil arayıp bulmak zorunda değil…

Oturuyor…

Videonun tarihini ve saatini yazıyor…

Bir de:

“Sayın cumhurbaşkanımıza ya da Türk milletine veya Müslümanlara hakaret etti” deyip CİMER’e gönderiyor…

CİMER de tabii (Muhalif olarak biliniyorsanız) derhal gereğini yerine getiriyor…

Oysa…

İktidar artık bu modelden vazgeçmeli…

Hem mahkemeler boşuna işgal ediliyor…

Hem de…

Dünya kamuoyunda:

“T.C. Cumhurbaşkanı gazeteciler aleyhinde 68 bin dava açarak dünya rekoru kırdı” gibi onur kırıcı haberlerin konusu oluyoruz…

Asla vazgeçmem…

Ey müştekiler (Aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan da var.)!..

Lütfen yeter artık…

Açılan bu davalardan yerelde sonuç alsanız bile…

Ankara’da yargıçlar olduğunu biliyorsunuz…

Yani…

Yerelde beni mahkûm etseniz dahi…

Yargıtay’dan döneceğinin farkındasınız…

Ama…

Amacınız beni yormak…

Günlerimi (zamanımı) çalmak…

Beni yıldırıp:

Sizleri eleştirmekten vazgeçmemi sağlamak…

Boşuna uğraşıyorsunuz…

Gerekirse, Muğla Adliyesi’nde yatarım

Nihayet…

Çalışma odam sırt çantamda…

O binada yazar…

O binanın dışındaki ağaçlık alanda çekerim videolarımı…

Ama…

Asla vazgeçmem…

Soros’a yine kızın ama…

Biliyorum, bu köşenin okurları arasında da Soros’a kızan, öfkelenen

Hatta…

Nefret eden sayısı az değil…

Soros

Herkes herkesten özgürce nefret edebilir…

Ya da hayranlık duyabilir…

Beni ilgilendirmez…

Ama…

Lütfen unutmayın:

“Açık Toplum” talebinin fikir babası:

George Soros’tur…

Açık Toplum:

Seçilenlerin…

Kendilerini seçenlerden hiçbir şeyi gizlemedikleri…

Arkalarından bakınca önleri görülecek kadar transparan toplumdur…

Meselâ…

ABD Açık Toplumdur…

Seçilmişler kamuoyunu bilgilendirmek zorundadırlar…

Türkiye ise ne yazık ki:

Kabile gibi kapalı bir toplumdur…

Hatta sadece dışarıya değil…

Kendi halkına bile kapalıdır…

Bu ülkede olmayan…

Geçtiğimiz günlere Biden hastaneye yatırıldı…

Yerine, yardımcısı Harris yönetti ülkeyi…

Ve…

Biden taburcu olduktan sonra:

Sağlığıyla ilgili bütün açıklamalar…

Hem de eksiksiz olarak yapıldı

Harris

Bunun adı açıklıktır…

Şeffaflıktır…

Yani…

Bu ülkede olmayandır…

İktidar artık şeffaf olmalı…

Seçtiğimiz Cumhurbaşkanı’hasta mı?..

Yoksa harikulade sağlıklı mı?..

Bilmiyoruz ki…

Dedikodularla idare ediyoruz…

 

Merkez Bankası Başkanımızın, BAE Merkez Bankası Başkanıyla…

Ve…

Cumhurbaşkanımızla ne görüştüğünü…

Ne gibi tedbirler üzerinde fikir alışverişi yaptıklarını da bilmiyoruz…

Yani…

Seçilmişler ve atadıkları…

Kendilerini kapkara boyalı dört duvarın içine hapsetmiş…

Kendilerini seçenlerden gizli işler çeviriyorlar…

Hem ayıptır efendiler…

Hem de suçtur…

Rejim normale döndüğünde yargılanacak…

Ve…

Mahkûm olacaksınız…

 



Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3xvGOj1

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim