Türkiye ekolü

Yıllardır ortada dolaşan bir yalan var. Alman ekolü, Belçika ekolü, Hollanda ekolü! Almanya’dan gelen bir teknik ekibin ülkemizin gerçeklerini anlama hatta algılama şansı yok. İlk gün tesislere geliyorlar; Saha yok. Olan da suni çim. Sahası olanın duşu yok. Duşu olanın soyunma odası yok. Soyunma odası olanın personeli yok. Personeli olanın maaş verecek bütçesi yok. İlk mesai günü şokunu yaşayan Avrupalı düzelir ümidi ile sahaya iniyor. Program yapmak için şartlara bakıyor. Alt yaş kategorisindeki çocuğun antrenmanı ile okulun saati çakışıyor. Avrupa’dan gelen adama, “Okul önemli değil” diyemezsin. Adam şaşırıyor bilmiyor ki bizde sistem, “Ya okul ya da futbol” olarak işliyor. Onlarda ise okul yoksa futbol da yok. Sonraki aşama sporcu eğitiminde olmazsa olmaz olan beslenme. Spor yapan için protein şart. Et, tavuk hatta sporcu takviyeleri lazım. Evde yemesi gereken etini, tavuğunu, balığını aile alamıyor. Bir Alman’a bu durumu anlatamazsınız. Çocuğun ailesinin o programı karşılayacak parası olmadığını izah edemezsiniz. Belçikalı bir adama, altyapıda eğitimci olan bir teknik direktöre garibanlık sınırında maaş verecek kadar bütçeniz olduğunu nasıl anlatacaksınız? Ya da, “Biz yıllarca FETÖ denen hainlere eğitimi teslim ettik onlar da hain düzenlerine bağımlı sınav sistemini getirdi. Okullarda spor falan yok” diyemezsiniz! “Biz ülke futbolunda düzeni liyakata göre değil siyasete yalakalık yapanlara göre dizayn ediyoruz” deme şansınız yok.

Bu kadar saçmalık içinde ya önce toplumda adaletli gelir dağılımını sağlayacaksınız ya da kulüpler U10’dan başlamak üzere çocukların eğitim dahil bütün masraflarını karşılayacak. Yandaş müteahhide giden, koruyup, kolladığınız indirci menajere giden bütçelerden biraz eğitime, eğitimciye ve gençlere ayıracaksınız ki futbol gelişsin!



Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3qw6gng

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim