Eski başbakan ve cumhurbaşkanlarımızdan merhum Süleyman Demirel’den dinlemiştim kıssayı…
Aklımda kaldığı kadarıyla anlatmaya çalışayım…
★
Başbakanın biri ölmeden önce 3 mektup yazmış…
Devir teslim töreninde, yeni başbakana vermiş…
Ve şöyle demiş:
“Başın dara girmeden bu mektupları açma… Açman gerektiğine inandığın zaman ise sırasıyla aç…”
★
Aradan uzun zaman geçmiş…
Başbakan’ın başı sıkışmış…
Dert bir değil elvan elvan…
Bir yandan işsizlik…
Bir yandan fiyat artışları…
Bir yandan toplumsal huzursuzluk…
★
Kendisinden önceki başbakanın bıraktığı mektup ve söyledikleri gelmiş aklına…
İlk mektubu açmış:
“Yapamayacak olsan bile sürekli vaatte bulun…”.
★
Başbakan başlamış:
Palavralara…
Denizi olmayan şehirlere deniz getireceğini…
Uzaya dört şeritli otoban yaptıracağını vaat etmeye…
Ama…
Halk artık yutmuyor…
Sokaklarda gürültülü yürüyüşler almış başını gidiyor…
İkinci mektubu açmış:
“Her gün, senden önceki başbakanları ve hükümetleri suçla…”.
Bir süre de böyle oyalamış halkı…
★
Ve fakat…
Halk:
Hiçbir dediğine inanmıyor…
Sokaklara dökülmüş milyonlarca yurttaş:
“Başbakan istifa” diye bağırıyor…
★
Son mektubu açmış Başbakan:
“Senden sonra gelecek başbakan için üç mektup da sen hazırla…”.
Yaaaa işte böyle…
Eminim ki…
Demirel merhumun anlattığı kıssadaki mektuplar bırakılmadı Erdoğan’a…
Ama…
Kıssadaki mektuplara uygun söylemlerde bulundu…
Bulunuyor…
★
Meselâ…
İnanılmaz vaatlerle sürdürdü iktidarını…
Örneğin 2018 seçimleri öncesindeki taahhütleri:
“Bu kardeşinizi seçin görün bakın o faizleri, doları, enflasyonu nasıl düşüreceğim…”
★
Verdiği sözlerin hiçbirini yerine getiremeyince…
Son günlerde sadece kendinden öncekileri (En sonuncusu 20 yıl önce hükümet etmişti…) değil…
Adlarını bir türlü vermediği yabancı (dış) güçleri de suçluyor…
★
Ve fakat…
Lâkin gelin görün ki…
Erdoğan üç mektup yazmaktan ısrarla kaçınıyor…
Onun yazmak istemediği üç mektubun sonuncusunu:
Bahçeli bizzat yazdı:
“Ekonomide yeni bir hikâyeye ihtiyaç var…”.
★
Bahçeli’nin ilk iki mektubunda ne mi yazıyordu?..
Söyleyeyim:
İlk mektubunda:
“Askıda ekmek kampanyası başlat…”.
İkinci mektupta:
“İktidarın değil ittifakın ortağıyız…”.
★
Yaaaa…
İşte böyle…
Mahcup etmeyin…
Erdoğan:
“Birleşik Arap Emirlikleri ile aramızda nasıl adımlar atıldıysa, İsrail ve Mısır ile de buna benzer adımlar atacağız…”.
★
Bu söylediklerini yaparsa iyi olmaz mı?..
Keşke yapsa…
★
Ve keşke…
Muhalefet partileri de:
“Bugüne kadar aklın neredeydi?..”.
Ya da:
“Madem 12 yıl öncesine dönecektin, o hatayı neden yaptın?” diyerek…
Mahcup edici sorgulamalar yapmasa.
Aklın yolu…
Canlarım…
Tekrar olacak ama lütfen anlayışla karşılayın…
Çünkü benim neslim:
“Et tekrarı ahsen, velevkâne yüz seksen” tavsiyesiyle eğitildi…
★
Ben şahsen zararını değil, yararını gördüm…
O halde daha önceleri de olduğu gibi bir kez daha hatırlayalım:
★
Siyasetçiler, politikayı kendi siyasi çıkarları için değil:
Ulus için yapmalı…
Bu nedenle de:
Birbirleriyle iletişim kurmalı…
Birbirleriyle yardımlaşmalı…
Birbirleriyle müzakere edip uzlaşmalı…
Ve…
★
Siyaset yaparken:
Ülkenin (Devletin) tüm imkânlarını:
Adil bir şekilde paylaşmalı…
★
Yanlış anlaşılmasın…
Bunlar kişisel tavsiyelerim değil…
Aklın yolu…
Olmayacak şeyler değil…
Hayalim o ki:
Siyasetçilerimiz bir kere bile olsa:
Birbirlerini aşağılamadan…
Kamuoyu önünde (Ekranda) kavga etmeden tartışsınlar…
★
Meselâ Cumhurbaşkanı…
Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla:
Ekranda müzakere etsin…
★
Birbirleriyle şakalaşsınlar…
Gerilmiş sinirlerle değil…
Gülümseyen gözlerle itiraz etsinler birbirlerine…
★
Muhalefet partilerinin liderleri…
Ekonominin neden kötü olduğunu…
Neler yapılması gerektiğini anlatsınlar…
★
Cumhurbaşkanı ise onlara:
Haklı oldukları noktaları samimi bir dille itiraf ederken…
Haksız oldukları konularda ise…
Niçin haksız olduklarını verilerle açıklasın…
★
Biliyorum…
Çok şey istiyorum ama…
Olmayacak şeyler değil istediklerim…
Keşke, keşke, keşke…
İşim düşünmek ve sizlerle paylaşmak olduğuna göre…
Lütfen “hariçten gazel” okuduğumu zannetmeyin…
★
Canlarım…
- yüzyılın birinci çeyreği biterken…
Dijital çağın muhalefet anlayışının yaratılması gerektiğine inanıyorum?..
★
Muhalefet etmenin…
“Ne yapılmaması” gerektiğini söylemek kadar:
Ne yapılmasını açıklamak da olduğu kanaatindeyim…
★
Önerdikleri uygulamaya konulduktan sonra ise:
“Bundan önceki önermelerimiz uygulandığında nasıl iyi sonuçlar alındıysa, biz iktidara geldiğimizde çok daha iyilerini yapacağız” demeleri iyi olur sanırım…
Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3xJze4C