Süper Lig’de, bu hafta oynanan kritik maçlarda hakemlerimiz sınıfı geçti. Tartışmalı pozisyonlarda Atilla Karaoğlan, isabetli kararlara imza attı. Ancak Fenerbahçe maçında düdük çalan Mete Kalkavan, nedense bir türlü kendisine olan güven eksikliğini gideremiyor. Hüseyin Göçek’in ise Beşiktaş maçının başından sonuna kadar verdiği her kararda titrek ve çok tedirgin olduğu bariz belliydi.
Sivas-Hatay karşılaşmasında da kararlarına ciddi itirazlar olmasına rağmen ayakta kalabilen Arda Kardeşler, oldukça başarılı yönetim gösterdi.
Genellikle maçlarda güzel hakem yönetimleri olunca hakeme de MHK’ya da kimse söz söyleyemez. İstenen de budur. Peki kulüp başkanlarının MHK ve hakemler hakkında aldıkları konuşmama kararı nasıl bir karardır?
TFF Başkanı Sayın Özdemir’in -doğruysa- kulüp başkanlarından devre arasına kadar hakemler ve MHK hakkında konuşmama ricası da ayrıca pek yerinde olmamış. Yoksa devre arasında MHK’nın gönderileceği sözü mü verildi de kulüp başkanları susturuldu. Benim bildiğim bu şekilde himayeli, hormonlu MHK da olmaz, hakemlik de olmaz! Hakemler hiçbir zaman kulüp başkanlarının merhametine sığınıp düdük çalmaz.
Acaba başkanlar tarafından sessiz geçirilen bu haftada hakem başarıları gölgelenmiş olmadı mı? Yazık değil mi başarıyla maç yöneten hakemlerin alın terine? Başarılı hakem yönetimlerini bu şekilde hormonlu hale getirmeye MHK’nın, TFF’nin, kulüp başkanlarının asla hakkı yoktur.
Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3d8AX9U